Yakın zamanda insanoğlunun ne kadar insaflı olabileceğini gösteren ‘yakaladığı 30 kiloluk balığı denize bıraktı’ başlığıyla bir haber basında yeraldı.
Amatör bir balıkçı, kıyıdan yakaladığı 30 kilogram ağırlığında bir balığı tekrar suya salarak, ben de dahil bir çok insanın taktirini kazanmıştı.Aslına bakarsanız bu güzel davranışın arkasında sportif balıkçılık denilen bir balıkçılık yöntemini görebiliriz.
Bir çok ülkede yakalanan balığı tekrar suya bırakma şeklinde uygulanan sportif balıkçılık balık türünün korunması için oldukça geçerli spor dalı.Bu konuya değinmemin asıl nedeni ise, yakaladığı oldukça değerli bir balığı denize tekrar bırakacak kadar duyarlı insanların yanında, doğaya ve diğer canlılara en ufak bir acıması yada saygısı olmayan insanların da var olduğudur. Balıkçılığın ruhunu bilmeyen ve yarınını hiç düşünmeyen bu insanların varlığının doğaya ne kadar zarar verdiği noktasına sizin de dikkatini çekmek istedim.
Balık avından keyif almaktan yada yeterli balığı yakalayarak sofralarına koymaktan ziyade ne kadar çok yakalarsa o kadar egosunu tatmin etmek isteyen bu doğa katillerinin verdiği zararları ortaya koymak adına bu yazıyı kaleme aldım.
Bir gölet etrafında gezintiye çıktığımda karşılaştığım manzara yıllardır bize sunduğu imkanları hiç esirgemeyen doğaya verilen zarar noktasında beni oldukça rahatsız etti. Yıllardır tırıvırıya hayır sloganlarıyla bu tarz avcılığa karşı olduğumuzu defalarca yazıya dökmüşken, sudan çıkardığımız ve tırıvırı olarak bilinen küçük ağların yüzlerce katı zarar veren bir germe ağı görünce şok olduk. Yaklaşık 200 metre uzunluğunda olan bu misina ağ, belli ki uzun süre suda kalmış, süreç içinde yüzlerce balık bu ağa takılarak ölmüş ve çürümüştü.
Bu can sıkıcı manzara karşısında biz de üzerimize düşeni yaptık ve ağı sudan çıkardık.Su seviyesinin tekrar yükselerek ağın yeniden balıklar için risk oluşturmaması adına kıyıda yakarak imha ettik. Lütfen doğaya saygı…
