Biz amatör balıkçılar her fırsatta doğayı korumaktan, balıkları gelecek nesillere bırakmaktan bahsederiz. Bu konularda oldukça duyarlı olduğumuza inanırız. Ancak bilinçli ya da bilinçsiz olarak doğaya bir çok zararımız dokunur. Bu zararların başında denizlere her yıl bıraktığımız tonlarca, zararlı bir ağır metal olan kurşun gelir. Bu yazımızda kurşunun denizlerimize verdiği zararlara ve bizim buna katkımıza dikkat çekmek istedim.
Çok fazla bir alternatifimiz olmaması nedeniyle, balık avlarında ağırlık olarak farklı ebatlarda kurşunlar kullanırız. Bu kurşunların büyük bir çoğunluğu balık avı sonunda denizin tabanında kalır. Dolayısıyla da denizlerimizi yıllarca sürecek bir kurşun kirlenmesiyle karşı karşıya bırakırız. Her bir amatör balıkçı, balık avı hazırlıklarını yaparken en çok kurşun sayısının fazla olmasına dikkat eder. Bu bizim kurşunların çoğunun koparak yada takılarak denizde kalacağını biliyor olmamızdan kaynaklıdır. Balık avı sonunda ise maalesef bu kurşunların büyük bir kısmı tahminlerimizin de öngördüğü şekilde koparak denizin tabanını boylar.
Her bir balıkçının bir avda en az iki üç adet 100 gr ağırlığında kurşunu denizde bıraktığını düşünürsek, ülke genelinde her yıl tonlarca kurşunu denize bıraktığımız sonucuna ulaşabiliriz. Bu uçuk rakamlara kurşunun suya olumsuz etkisinin şiddetini de eklediğimizde maalesef karşımıza çok üzücü bir tablo çıkar.
Başta kıyılarda olmak üzere, balıkların taşlık alanları tercih etmesi dolayısıyla biz de oltamızı bu alanlara atarız. Malumunuz kurşun tabana iner ve makineyi sarmaya başladığımızda denizin tabanında sürünerek gelir. Bir süre sonra ilk rastladığı taşa takılarak kopar. Takılma esnasında yedeğimiz varsa kurtarmak için çok emek harcamayız. Kopan kurşunun yerine yenisini takarız ama kopan kurşun da yıllarca sürecek bir kirlenme için dipteki yerini alır.
Yakın zamanda dalış yapan bir arkadaşım bir taşın etrafında bulduğu bir avuç kurşunla geldi. Yaklaşık 500 gr ağırlığında olan bu kurşunları 2 metrekarelik bir alanda topladığını söyledi. Bu durum denizlere kurşun kirlenmesi anlamında ne kadar zarar verebildiğimiz hususuna dikkat çekmeye yeterli olur kanısındayım.
Ağır metal sınıfında olan kurşun, işlenmesi ve temini kolay, maliyeti düşük olduğu için tercih edilmektedir. Ancak kurşun zehirlenmesi oldukça ağır sonuçlar doğurur. On gram kurşununun bile yüzlerce ton suyu kirlettiğini bildiğimize göre, denizde bıraktığımız her kurşunun doğaya vereceği tahribatın küçümsenemez miktarda olduğu sonucunu çıkarabiliriz.
Bütün bu olumsuzluklarına rağmen, bu aşamada kurşun kullanılmasından vazgeçilmesinin pek mümkün olmadığı aşikardır. Bizim üzerimize düşen elimizden geldiğince denizde kurşun bırakmamaya gayret etmektir.
Ayrıca sığ plajlarda kopan kurşunları denize girilebildiği mevsimlerde temizlenmesi yönünde çalışmalar yapılabilir. Her ne kadar bunların tamamen temizlenmesi mümkün olmasa da en azından bu yönde bir çalışma yapmak vicdanları rahatlatacaktır.
Denizde kalan her bir kurşun sanayi atıkları , şehir kanalizasyonları kadar denizi kirletmese de kurşunun deniz kirliliğine sağlayacağı olumsuz katkının bizden kaynaklı olduğunu bilmek, vicdanları yaralamaya yeter. Temiz bir deniz sağlıklı bir gelecek için sizin de bir katkınız olsun; Kurşununuzu denizde bırakmayın…
